Gözde S. Kadıoğlu
Komplo teorileri günlük yaşamın rutin bir parçası haline geldi desek pek de yanlış bir ifade kullanmış olmayız… Her an çevrenizden biri size yaklaşıp ‘biliyor musun şu olay aslında şuymuş’ diye fısıldayabilir… O fısıltılardan bazıları zaman zaman yüksek sesle tartışılan, yer yer isyan çıkaracak kadar dezenformasyona yol açan teoriler içeriyor. Bugün onlardan birini irdeleyeceğiz: Chemtrails
Chemtrails kelimesi, ‘chemical trails’ yani ‘kimyasal izler’ (kimyasal püskürtme) anlamına geliyor. Bu deyiş “gizli jeomühendislik” teorisinin bir alt başlığı gibi… Vikipedia’ya göre kimyasal püskürtme kuramı, yüksekten uçan uçakların semada uzun süre bıraktıkları izlerin gizli olarak planlanmış sinsi hedefler için kasten püskürtülen kimyevî veya biyolojik madde olduğuna ilişkin bir komplo teorisi.
Bu teoriye inananlar, normal jet yakıtı izlerinin nispeten çabuk yok olduğunu, uzun süre kalanların (yarım günden fazla kaldıktan sonra buluta dönüştüğü iddia edilmekte) ise zararlı kimyasal maddeler içerdiğine inanıyor.
İnananların sayısı her geçen gün artmakla birlikte ABD’deki mevcudiyetleri her 5 kişiden 1’i olarak belirtiliyor. Tüm dünyayı düşününce ortaya çıkan rakamlar göz ardı edilemeyecek kadar yüksek…
SORUMLUSU KİM? AMAÇ NE?
Onun yanıtları da çeşitlilik gösteriyor. Bir grup, bu jetlerin püskürttüğü kimyasallarla ‘küresel ısınma’nın kontrol edildiğine ve neticesinde besin zincirinin sekteye uğramasına kadar giden zincirleme bir olay döngüsüne neden olunduğuna inanıyor.
Bazı kaynaklarda kimyasalların baryum ve alüminyum tuzları, polimer elyafları, toryum veya silisyum karbür gibi maddeler olduğu iddia ediliyor.
Bir grup teorisyen, HAARP (Yüksek Frekanslı Etkin Kutup Işıkları Araştırma Programı (İngilizce: High-frequency Active Auroral Research Program) tabanında büyük çaplı elektromanyetik süper silahlar programı için gökyüzünün elektrik akımını ileten maddeler bırakıldığına inanıyor.
Bir diğer grup salgın hastalıkların bu şekilde yayıldığını, pandemilerle insanoğlunun kontrol altında tutulduğunu savunuyor.
Jetlerin ardında kalan beyaz izlerle ‘zihin kontrolü’ yapıldığını savunanlar bile var… Hatta kısırlığa yol açan kimyasallarla nüfus kontrolü sağlandığına inananlar da mevcut…
Tüm bunların, yine bir diğer komplo teorisi olan ‘dünyayı yöneten 5 aile’ tarafından yapıldığını düşünenlerin sayısı oldukça fazla. Dünyayı yönetmek isteyen gizli grupların işi olduğu ve beyaz izlerin ‘zehirli’ olduğu konusunda ise hemen hemen hepsi hemfikir.
İŞKİLLENME NE ZAMAN BAŞLADI
Bu teori 1990’lı yılların ortalarına doğru kulaktan kulağa yayılmaya başlıyor. 1996’da Amerika Birleşik Devletleri Hava Kuvvetleri’ne uçaklardan “A.B.D. nüfusunun üzerine ne olduğu bilinmeyen maddeler püskürtmesi” ve böylece “garip yoğunlaşma izi desenleri meydana getirmesi” ile suçlanmasıyla küresel bir komplo teorisine dönüşüyor. Teoriyi savunanlar, eskiden uçakların ardında böyle izler gözlemlemediklerini, İkinci Dünya Savaşı zamanında çekilen görüntülerde bilr olmadığını söylese de arşiv görüntüleri bu tezleri yalanlıyor.
İŞİN ASLINI REDDEDİYORLAR
Bilim insanları ve federal kurumlar, chemtrail’lerin varlığını yıllardır reddederek izlerin sadece kalıcı yoğunlaşma izleri olduğunu ifade etti. Chemtrail’lerin var olmadığı konusunda resmî açıklamalar yapılmış olmasına rağmen komplo teorisi yandaşları yılmadı… Teorinin çeşitli versiyonları başta sosyal medya olmak üzere çeşitli kanallar aracılığıyla yayılmaya devam ediyor. Öyle ki chemtrails’i konu alan Web siteleri dahi var… Amerika Birleşik Devletleri Çevre Koruma Ajansı (EPA), Federal Havacılık Kurulu (FAA), NASA ile NOAA tarafından yayınlanan açıklamalarsa birçok teori taraftarı tarafından hükümetin yaptığı bir örtbasın başka bir delili olarak görüldü.
ÜNLÜLER DAHİL OLDU
Ünlüler dünyasında da bu teoriye inandığını belli eden paylaşım ve söylemlerde bulunan isimlere rastlamak mümkün. Aralarında Jayden Smith, Kylie Jenner, Prince gibi isimlerin yer aldığı bu ünlüler ekibi, chemtrails hakkında sosyal medya paylaşımları yaptı, ya da konuk oldukları programlarda konuya olan inançlarına dair söylemlerde bulundu.
BİLİMSEL AÇIKLAMASI
İşin bilimsel olarak açıklaması ise yeni nesil ansiklopedi Vikipedia’da şöyle yapılıyor:
“Yoğunlaşma izleri (İngilizce: contrails), “yüksek irtifada seyreden bir roket ya da uçak tarafından havada yapılan yoğunlaşmış su buharı izlerdir İngilizce: Chemtrail kelimesi, “İngilizce: chemical” (kimyevî) ve “İngilizce: trail” (iz) kelimelerin bitiştirilmesiyle oluşmuş bileşik bir kelimedir. Bu izler, pistonlu ya da jet motorlarının normal olarak yaydıkları su buharının yüksek irtifalarda yoğunlaşması sonucu bulutlaşmayla meydana gelirler. Yoğunlaşma izleri, motorlardan çıkan sıcak ve nemli havanın soğuk havayla karışması sonucu oluşurlar, yok olma hızları da tamamen hava durumu ve yüksekliğe bağlıdır. Atmosferde doyum noktasına yakın durumda yoğunlaşma izleri bir süre görünmeye devam edebilir. Aksine atmosfer kuruysa yoğunlaşma izi hızlıca kaybolacaktır.
Atmosfer bilimcilerinin araştırmalarına göre yoğunlaşma izlerinin saatlerce havada görünmesi normal olduğu gibi onların sirüs bulutlarına dönüşmesi de onların normal karakteristiği olarak görülüyor. Yoğunlaşma izlerindeki muhtelif ebatlardaki buz kristalleri farklı hızlarla yere doğru düştüklerinden yoğunlaşma izleri dikey olarak yayılır. Değişik yüksekliklerdeki rüzgâr hızının farklılığı (wind shear), yoğunlaşma izlerinin gökyüzünde kilometrelerce yayılmasına sebep olur. İzlerin lateral hızı saatte birkaç kilometre olabilir. Yeteri kadar hava trafiği olması hâlinde yoğunlaşma izlerinin tamamen kapalı bir gökyüzünü oluşturarak her izin buz oranını arttırması ve bu durumun saatlerce böyle kalması mümkündür.”